Bir insanın yaşamış olduğu deneyim ve tecrübe vardır. Acılara tanık olup içinde ne tür fırtınaların koptuğunu yalnız Allah ve kendisi bilir. Dış cepheden insanlar görünenin altındaki gizli manaları anlayamaz. Her insanın kendine has huyları ve karakteri vardır. Bir insanın zorla hobilerini ve ritüellerini değiştiremezsiniz. Çoğu insan mutluymuş gibi rol yapar. Ama deryalar da yangını vardır. İnsan karmik bir ruha sahiptir. Her insan bir olmuyor buda bir gerçek. Gizli suretlere sahibiz. Sırlarımız var. Deneyimlerimiz var. Kayıplarımız var. Kazançlarımız var. Hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Bir insanı tanımak, yakınlaşmak ve karakterini öğrenmek ve not vermek. Sonra her ne hikmetse eski ilişkiler ilk seviyedeki kadar sıcak kalmıyor. Buzlar çözülüyor. Bu her zaman böyle olmayadabilir. Aldığımız nefesi bile geri veriyoruz. Demekki hiç bir şey sonsuza kadar bize ait değil. Gizli manalar sözcüklerde ve bakışlarda gizlidir. Bir insanın beden dili çok net konuşur onu sadece sezgileri kuvvetli olanlar kavrar. Yaşamak zor olsa da güzelliklerde vardır. Evrende herşey dengeden oluşur. Siyah ve beyaz. İyi ve kötü. Işık ve karanlık gibi. Adeta bir düellodayız. Sırların sırrı DNA da saklı. Gizli suretlerle mimiklerimizi çok güzel şekillendiriyoruz. Gizli manalarla çok güzel göndermeler yapıyoruz. Ama kendimizin bir zihin hapishanesinde bir mahkum gibi kavrayamadığımız soruların cevabını arıyoruz. Bilgi sonsuzdur. Ama bu dünyada yanlış olan bir şeyler var. Nedenini bilmiyorsunuz ama zihninin içinde bir kıymık gibi sizi rahatsız ediyor. Bilinmeyen gizli suretler ve manalara bürünerek sürekli bir arayış içinde olan zihin gerçeği istiyor. İlizyondan kurtulmak ve hakikate varmak. Manadan öteye sıçramak. Bilinmeyeni deşifre etmek. Bilginin derinliğine aç olmak. Ve değişimin tadına varmak. Gizli suretler ve manalar DNA köklerimizde , çakralarımızın bütününde. Hepimizin bir kozmik şuur kazanması için eksiklikleri kapatmak ve nirvanaya adım atmak gerekir. Ancak her insan omega şuurunda olmuyor. Cahil insan yoktur sadece tohumlanmamış topraklar vardır. Gizli suretlere bürünmek yerine Tanrının saf şuuruna sahip olmak gerekir. Bu yol kolay değildir. Mevlananın dediği gibi "Hamdım-piştim-yandım" olmak lazımdır. Her hayat hikayesi film olabilir ama bazı hikayeler destanlar yaratır.
