Gupta Marathi dilinde Sır demektir. Kainatta olmuş ve sürekli tezahür eden olayları. Varlıkların hem dünya hem de ahirette karşılaşacakları, cezalar, imtihanlar ve ödüller tasvir edilir. Gupta kitabında başka galaksiden dünyaya gönderilen yıldız tohumları olduğu gibi, cani ve kötü bir ruhun cehenneme yada daha düşük gezegenlere nasıl düştüğünü anlatır. Ayrıca Meleklerin, Cinlerin, Uzaylıların, Tanrıçaların ve şeytanların insan suretinde siyasette ve ekonomide nasıl bulunduklarını. Dünyadaki karanlık görevleri, ve vazifesini tamamlamak için asil ruhların misyonerliği, agarta uygarlığı ile stasis projesi arasındaki farkları, yüksek medeniyetlerin teknolojisi ve devlet işletim sistemini, hologram evren ve paralel evrenler ile ilişkiyi, dünyada ölen her varlığın liyakatına göre başka dünyaya transferini, illüminati ve reptilianların insan suretinde siyasette ve ekonomide nasıl bulunduklarını. Kıyamet ve Altınçağ gibi konulara değinmekte. Gupta kitabında geçen bir metin ise şöyledir. (Bilinmeyen bir okyanusta size gösterilen sadece buz dağının görünen yüzü, derinlerde ise tehlikeli yırtıcılar ve istridyedeki inci var) bu metinden anlayacağımız üzere, tehlikeli yırtıcılar insan kılığında olan şeytanlar ve iğrenç bilgileri, istridyedeki inci ise tıpkı buda'nın miras bıraktığı öğretileri. Bir grup yontulmamış bilgi iken (eğri bilgi iken) öteki elmas madeni. Gupta kitabında kehanet vecizeleride vardır. Örneğin (Gözlemlediğimiz şeyler, bilmediklerimiz, bir vurgu var ve bir koku, göz görmez ama koku hissedilir.) dünyada yanlış olan birşeyler vardır. İnsanlar uyutulmakta ve kan , nefret, düşmanlık çoğaltılmaktadır. Nitekim Atlantis ve mu uygarlığı nasıl savaştı ve kendi sonlarını getirdilerse insanlıkta bir gün mitolojik kayıtlara geçecektir. İnsan neslinden sonra mutant ırkı gelecektir.