Bilinmeyen Evrenin Frekansı

0

Bilinmeyen evrenin Bilinmeyen Frekansı...
Dünyasal bilinci ve bilgi hazinesi çok olan insanı, bilgi hazinesi az olan varlık.
Karmaşık bulacaktır. Kapalı şuur olan dünya frekansı ile, Tekamül de ilerlemiş bireyin frekansı daima zıt etkilerle titreşir.
Dolayısı ile Tesirler her zaman birbirini iter. Birbirlerini çeken Tesirler ise kendi frekansına enjekte olanlardır. Fizik beden toprak olunca, Ruh liyakatının yerini alacaktır. Kişi yaptığı ve söylediği her eylem ve düşünce zaman-ı kübraya kaydedildiği için, zamanı gelince tezahürüne şahit olacaktır. Bilgi sonsuzdur. Fikirler zıt olsa bile, aynı frekansı taşıyan olgun ruhlarda vardır.
Velakin kapalı şuurda olan frekansı düşük olgunlaşmamış ruhlarda, kendi bilgisinin en doğru bilgi olduğunu savunan ruhlar, başka evrenlerden, başka uygarlıklardan, başka sistemlerden, Tanrının her zerrede olduğundan habersizdir. Kapalı şuurda kilitli kalacak olan bu ruhlarda devamlı, hakikat bilgisinden yoksundur. Dünya zor bir imtihan yeridir. Kimisi başarılı şekilde mezun olur. Kimisi tökezleyerek hayatını sürdürür.
Düşünce bir enerji olduğu gibi, düşünce aynı zamanda zıtlıklar ve bir araştırma eylemi içermektedir. En doğru bilgi diye birşey yoktur. Bilgi ilanihayedir. Zeki insan, araştırır ve sorgular. Sorgulamayan insan daima geri planda kalır. Şüpheler olacaktır.
Şüphe insanın yanılsamasından kaynaklanır. Dünyayı bir simülasyon olarak varsayarsak. Hepimiz birer olayları ve tezahürleri ilizyon olarak görebiliriz.
Hologram dünyada, insan olsun, hayvan olsun. Kendi yaşam amacına göre programlanmıştır. Bazı olayların negatif ve pozitif tezahürleri ne şahit oluruz. Her canlı varlık bir olmaz. Çünkü her canlı varlığın bir eksi ve artı düşünce zıtlığı vardır. Biri yok eder, biri oluşturur. Aynı zamanda her insan kendi kapasitesine göre inanç sergiler .
Evrende her şeyin bir zıttı vardır. Varlıklar ikiye bölünür. İyi ve kötü, karanlık ve ışık olarak tezahür eder. Birey hangi frekansa enjekte olduysa onun eğri yada doğru bilgisine uyumlanır. Beyin bir donanımdır, herkeste vardır. Akıl bir yazılımdır herkeste yoktur. Evrende yasalar, kurallar, cezalar ve ödüller kişinin liyakatına göre verilir. Fizik bedeni birgün terk edecek olan varlık, müstehakını görecek. Varlığın yaptığı, düşündüğü, söylediği eylem yada enerji titreşimi, bumerang gibi döner sahibini bulur. Bir varlığı küçümseyen, dışlayan, hor gören yada fesatlık eden kişi, zamanı gelince aynı durumların farklı vibrasyonlarını kendi çocuğunda yada torununda görecektir. Her varlık kendi ektiği tohumlar ile geleceği şekillendirir.
Dünyasal düşünen beyin ile, Evrensel düşünen beyin daima zıt titreşimler gönderir.
Uzayın ötesinde, bilinmeyen bir okyanus var, henüz 3. Boyut realitesinde olan dünya, tüm karmaşasına rağmen anlaşılamazken, evrenin ötesinde yüksek teknoloji ve uygarlıklar var. Daha ilkel uygarlıklar ve yaşam formları olduğu gibi, daha ışık saçan misyonerler var. Evren aslında bir simülasyon, dünya sadece bir kum tanesi bile değilken, insanlığın hazır olmadığı bir çok bilgi uyandırılmayı bekliyor. Her çağda yaşanan kozmik kıyamet bir devrin başlangıcı ve sonudur.
Her başlangıcın birde sonu vardır. Her şey gelip geçerde, Tekamül ilanihayedir. Varlık Ana rahmine düşmeden önce, ben neredeydim, neden buradayım, nereye varmalıyım demelidir. Yapılan her eylem ve düşünce gerek milletlerin, gerek ülkelerin, gerekse kişilerin geleceğini doğurur. Nefret enerjisi, nefreti, sevgi enerjisi sevgiyi besler. Ancak her varlıkta duygu ve fikir zıtlığı muhakkak olacaktır.
İnanç ise her varlıkta farklı bölünmelere ayrılacaktır. Dünyanın sınırları olabilir.
Ama evrenin ve düşüncelerin sınırı olmaz.
Bundan 10 sene sonra farklı bilinç seviyesine varırsınız. Bazılarınız ise kapalı şuurda kilitli kalmaya devam eder.
Varlık ihtişamlı olarak zerreden var olup, zümresiyle birleşince, Enelhak kıvamına gelip, fikir, düşünce ve eylemleriyle kendi frekansına göre, titreşir. Seviyesi yüksek olan varlık, bilgi hazinesi ile, kendi öğretilerini enjekte ederken. Seviyesi geri planda olan varlık ise, cemaatlerde, uzaydan ve evrenden, Kozmik hiyerarşik sistemden habersiz ve Tanrının yasalarını saptırarak, negatif Tesirler üreterek zihinlere enjekte eder. Tekamül seviyesi düşük olan bireyler, yüksek seviyedeki Bilinçleri her zaman reddeder. Ve sapkınlık ile etiketler. Birbirine uyum sağlamayan beyinler daima bir mıknatısın zıt kutupları gibi birbirini iter. Ruh ölümsüz olduğu gibi, dünya planındaki evrimi ve eylemleriyle liyakat kapısının tokmağını çalarak içeriye girer. Tanrının layık gördüğü sistem nizam düzen programına atayarak negatif yada pozitif, ışık yada karanlığa hizmet mertebesine başlar. Tekamül ilanihayedir.
Sizin durduğunuz yerde sistem durmaz.
Her çağda ışık ve karanlık savaşmıştır.
Bundan sonrada hep böyle olacaktır.
Cennet, 4. Boyut tur. Ve ölümsüzlük boyutu olarakta bilinmekte, Ancak buradada bir Tekamül süreci vardır. Ruh fizik bedenini terk edince, farklı bir bedene sahip olur. Oradaki sistem, nizam, düzen ve yasalar diğer gezegenlerde ki gibi farklı işler. Melekler, şeytanlar, dünya dışı varlıklar insan suretinde dünya gezegeninde Farklı misyonlar yaparlar. Bu varlıklar, siyasette, ekonomide, marketlerde, bankalarda, şirketlerde, gizli misyon içindedirler. Ruhun tekamülü ilanihayedir. Evrende her şey bir enerji olduğuna göre, Bu enerjiler, kimisi obsesyon verir, kişiyi depresyona sürükler, kimi enerji ise bazılarınızı yüksek frekansına uyumlar. Bu Tesirler mekanizmasından gelen Tesirler kişinin ruh molekülüne göre etki verir. Korku frekansı daima bilinmeyenden ürkmektir.
Bu frekansı aşanlar daima merkaba hı aktif olur. Korku bir ilkelliktir. Ama meditasyon  ile programlanan beyin hücreleri zamanı gelince korku frekansını aşar. Sevgi frekansı evrenseldir. Her varlıkta bulunmayabilir. Bir kediye sevginizi gösterirseniz. Oda size gösterecektir.
Velakin şartlanmış kapalı Bilinçlerin bir çoğu sevgi frekansından yoksundur.
Herkese her bilgi verilmeyeceği gibi. O bilgileri hazmeden ve hazmedemeyenler muhakkak olacaktır.
Haksızlıkların olduğu bir yandan negatif enerjinin pozitif enerji ile savaşı, Dünyasal faktörlerin içinde yaşam savaşı veren, direnen ve zafere meşale yakan, öte yandan şeytani zihinlerin eterik aşı vurduğu, diğer yandan çaresizliğe gebe kalan varlıklar, aynanın arkasındaki maskeleşmiş suretler, Dünyaya her bir varlık kendi yaşam amacına göre programlanarak gelmiştir. Kötü bir varlık donanımındaki yazılımsal kod gereği kötülük yaparken tam tersi iyi bir varlıkta öyle programlanmıştır. İşte Ruh molekülü Nirvanaya ulaşan varlık hiç bir negatif varlık ve tesirden etkilenmeyerek, ölmeden önce uyanmış, bilinç seviyesi sida frekansına uyum sağlamıştır. Bu dünyadan sadece geliyor, geçiyor, acıya şahit olup, kadersizliğe, hatalar yaparak, bazılarımız ise kapalı şuurda kilitli kalarak, hayata devam ediyor. Tanrının herkes için bir planı vardır. İnsan karmik bir ruha sahiptir.
Her beyindeki nöronlar, varlıkta farklı titreşir. Bu yüzden her beyin, bir diğerinin görüşlerini kabul etmeyebilir. Kabul eden varlıklar zaten birbirine uyum sağlar. Ruhsal frekansı düşük olan varlığın, kendine has negatif titreşimleri, atmosferde iz bıraktığı gibi, sevgi frekansıda atmosferde iz bırakır. Bireyin yaşadığı her hangi bir olay, verdiği tepki neticesinde Seviyesinin artışı yada düşüşü ile ilgilidir. Her zaman pozitif enerjiler yansımayacağı gibi, bazen birey negatif olaylara yada enerjilerin tesiri altında kalabilir. Bu durumda kırbaçlanmış gibi olan varlık, Tekamül seviyesini düşünerek, moralini yüksek tutup bu acı verici durumun tezahürünün sonsuza kadar sürmeyeceğini, bunun sadece bir geçiş evresi olduğunu kabul etmelidir. Bu o anki acı ve stres durumunda zor bir gün ve zamandır. Ancak birey hamur iken pişip yanmayı öğrenmelidir. Acı en büyük öğretmendir. Aynı zamanda dökülen gözyaşları, negatif tortuları temizleyen, pozitif köpüklerdir. Yaşadığınız veya yaşayacağınız her hangi bir olayın tezahüründe sabır, erdem, zaman ve direnç göstererek, bazen gerekirse susarak, Tanrıya bu işi bıraktırmaktır. Siz şimdi dünya platformunda Tekamül içindesiniz. Peki ya sonra. Düşünceleriniz her 1 yılda bir seviye atlar. Bazılarınız ise kapalı şuurda kilitli kalmaya devam eder.
Gerçek lider, yoktan var edendir. Gerçek lider, Tüm zorluklara göğüs gerendir.
Her varlığın bir kader haritası olduğu gibi, her varlık kendi frekansına uymayan, bilgi ve doktrinleri reddeder. Madde ve mananın ötesinde eterik ve suptil bilgi ve konular vardır. Bilinmeyen her link sistemiyle bu enerji dünya platformunda kundalini enerjisi diye adlandırılır. Bu enerji kök çakrada uyur. Uyandığı vakit, tüm çakralardan geçerek tepe çakraya vardığında kişi müthiş bir aydınlanma yaşar. Bedeninde ve aurasında bu enerjiyi hisseder. Meditasyon ile kundalini enerjisi kök çakradan, tepe çakraya vardığında donanımsal olarak sukunet, ve müthiş bir enerji akımı ile programlanır. Ancak frekansı düşük olan şahısları sarsabilir.
Hatta baygınlık verebilir. Bunun için beyin frekansı bu enerjiye hazır olmalıdır.
Varlıkların hazır olmadığı bilinç seviyeleri, ve bu seviyelerde tökezleyenler varken, diğer taraftan dünya platformunda şeytani zihinlerde vardır. Ancak onlara taş çıkartacak yüce şuurlarda gezegenizde yaşamaktadır. Dünya her çağda DikeyTekamül ve YatayTekamül zıtlıkları çerçevesinde bir kaos ortamında bulunmuştur. Kimisi kapalı şuur olarak evrimini yapar. Aynı bilgilerle olduğu yerde saplanıp kalır. Kimisi araştırıp, sorgulayarak, bilinmeyen deryalara dalar.
Düşünceler bazı varlıklar da karanlık tohum yeşertirken, Bu varlıklar aslında sıfır frekansta düşük geri planda kalmış, tökezleyen negatif beyin nöronlarına sahip, sürekli olumsuz olaylar yaratan, Ruh sağlığı virüslenmiş, bir varlık olarak kendini tezahür ettirir. Öte yandan şimdiki hayatında yaptığı acımasız ve iğrenç ötesi fikir ve eylemler bu varlığın sonraki hayatında büyük kefareti vereceğide kesindir. Dünya platformunda her türlü zıtlık mevcuttur.
Akıl mantık şuur idrak etmek her varlıkta bulunmaz. Cahil insan diye tefsir ettikleriniz, bilinç tarlasında eksik bilgi yada doğru bilgi yoksunluğundan kaynaklanır. Her zekanın kendine has negatif ve pozitif kodları vardır.
Araştırmak, sorgulamak, şüphe içinde araştırmak, her varlıkta mevzubahis değildir. Zekanın kapalı olanı daima geri planda fetva verir. Zekanın yüksek olanı dünyasal doktrinler dışında kozmolojik bilgilerin arayışına düşer. Dünya frekansını terk eden sida bilinci, seviyesi düşük bilgi yada vaazları artık aşmıştır ve ilgi alanı değildir. Uzay ve evrenin ötesindeki gizli kentlere merak saran bu bilinçler, ölüm olayını aşmış ve ruhun sonsuzluğu içinde bilinmeyen bilgilere kanat açmıştır.



Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)
To Top