Krişna (Devanagari'de कृष्ण, IAST kṛṣṇa) yaygın Hint geleneğine göre Vişnu'nun sekizinci avatarıdır ve ona Vişnu'nun bir avatarı olarak tapılır. Çeşitli Vaişnava okullarında ise Yüce Tanrı yani en önemli ve yüksek tanrı olarak tapınılır. Gaudiya Vaişnavizm'de En üstün Kişilik yani Tanrı olarak görülmüş ve böylece onun diğer tüm enkarnasyonların, Vişnu dahil, temeli olduğuna inanılmıştır[1]. Genellikle flüt çalan bir sığır çobanı (örneğin Bhagavata Purana'da) ya da felsefî nasihatler veren genç bir prens (örneğin Bhagavad Gita'da) olarak betimlenir. Geleneksel olarak Krişna'nın Devaki'nin oğlu olduğuna inanılır ki Devaki bir iblisin çocuğu, kötü bir kral olan Kamsa'nın yarı kardeşidir. Kamsa kardeşinin çocuklarından birisinin kendisini öldüreceği haberine sahip olduğu için Devaki'nin birçok oğlunu öldürmüş, fakat sonunda Krişna tarafından öldürülmüştür.
Hindu kutsal yazılarından biri olan Bhagavad Gita ya da tanrı şarkısı, M.Ö. 3102 yılında yazılmıştır. Bhagavad Gita’nın öğretmeni, Hindular tarafından sahip (rab) olarak saygı gösterilen ve tanrı olarak kendisini gösteren Krishna’dır. Krishna’nın hikayesi ile Yeşua’nın (İsa’nın) söylenceleri birbirinin tıpatıp aynısı olduğu halde, Gita İsa’nın İncillerinden binlerce yıl önce yazılmıştır. Yen Ahit’teki mucizevi hikayelerin büyük bir çoğunluğu, Krishna’nın Bhagavad Gita’sından aktarılmıştır. Örneğin, her ikisi de, meseller anlatarak insanlara merhameti ve sevgiyi öğretmiş, fakirlerle birlikte yaşamış ve fakirleri sevmiş, çölde şeytanın ayartmalarına uğramış, kötülüğün prensiyle savaşmış, iki hırsızın arasında ağaçta bağlanarak veya çarmıha gerilerek öldürülmüş, cehenneme inmiş, öldükten sonra bedensel olarak dirilmiş ve göğe alınmış, üçlü tanrının ikinci şahsıdır ve kendisini ölümden dirilen ve babaya çıkan yol olarak tanıtmıştır, görevleri aynıdır bu da insanları kurtuluşa eriştirmektir, nehirde olmuştur, ölmüşü diriltmek ve cüzamlıyı iyileştirdiği gibi sağırların kulağını ve körlerin de gözlerini açmak gibi hayranlık uyandıran mucizeleri sergilemiştir. Krishna ile İsa’nın her ikisi de, başlangıç, orta ve son olarak görülmüş; alfa ve omega olarak kabul görüldüğü için, kutsal metinlerinde her şeyi bilen, her yerde ve her zamanda hazır olan, her şeye kadir olan rab olarak saygı gösterilmiştir. İsa ve Krishna, tanrının çobanı ve rablerin rabbi olarak çağrılmış; kurtarıcı, ilk doğan, günah yüklenici, özgür kılıcı ve evrensel Söz olarak saygı gösterilmiştir. Kendilerini yetiştiren dünyevi babaları marangozdur ve kraliyet soyundan gelmiştir. Doğumuna melekler nezaret etmiş, çobanlar ve armağanlar sunan bilge adamlar tanrının doğduğuna tanıklık etmiştir. Krishna tiranın zulmüne maruz kalırken İsa da kralın gaddarca takibine uğramış, kendi bölgesinde hükümdar olacağından korkan her iki kral da kurtarıcı çocuğu yok edebilmek için binlerce çocuğu kılıçtan geçirmiştir. İsa ile Krishna’nın dünyevi babaları gökten duydukları tanrı sözüyle uyarılmış, öldürerek tehlikeyi gidermek isteyen zorbanın diyarından kaçırmıştır. Doğduktan çok kısa bir süre sonra bakire annesiyle konuşmaya başlayan bebek Krishna gibi, bebek İsa da bakire annesi Meryem ile konuşmuştur. Kundağındaki İsa, annesine, ‘Meryem, ben İsa, tanrının oğlu, melek Cebrail tarafından hamileliği bildirilen haber benim, Babam beni dünyayı kurtarmam için gönderdi’, demiştir. Hinduizm ve Hıristiyanlığın ortak birçok yönü var
Farklılıklarına rağmen, Hinduizm ve Hristiyanlığın büyük benzerlikleri vardır . Ve bu, bu dünya dinlerinin iki merkezi figürünün (Mesih ve Krişna) yaşamı ve öğretileri durumunda özellikle belirgindir.
Sadece 'Mesih' ve 'Krişna'nın isimlerindeki benzerlikler, meraklı zihnin gerçekten de bir ve aynı kişi olduklarını öne sürmek için yeterli yakıta sahiptir. Tarihsel kanıtların az olmasına rağmen, İsa Mesih ve Lord Krishna arasındaki bir dizi benzerliği görmezden gelmek zordur.
Bunu analiz et!
İsa Mesih ve Lord Krishna
Her ikisi de Tanrı'nın oğulları olduğuna inanılır çünkü tanrısal olarak düşünülmüştür
Hem Nasıralı İsa'nın hem de Cüce Krişna'nın ve Tanrı'nın tasarladığı misyonlarının doğumu önlendi.
Her ikisi de olağandışı yerlerde doğdu - bir hapishane hücresindeki alçak gönüllü yemlik ve Krishna
Her ikisi de ölüm bildirilerinden kutsal olarak kurtarıldı
Kötü güçler hem Hıristiyan'ı hem de Krishna'yı boş yere izledi
İsa genellikle çoban olarak tasvir edilir; Krishna bir inekçiydi
Her ikisi de kendi ülkelerinin torpid halindeyken kritik bir zamanda ortaya çıktı.
Her ikisi de keskin silahların neden olduğu yaralardan öldü - İsa bir okla çivi ve Krishna tarafından
Her ikisinin öğretileri çok benzer - hem sevgi hem de barışı vurgulayın
Krişna'nın sık sık koyu mavi bir ten rengi olduğu görülmüştür - Mesih Bilincine yakın bir renk
İsimlerde Benzerlik
Mesih, Yunanca “Christos” kelimesinden gelir;
Yine, Yunanca 'Krishna' kelimesi 'Christos' ile aynıdır. Krişna'nın ortak bir Bengalce tasviri, 'Mesih için İspanyolca' ile aynı olan 'Kristo'dur -' Cristo '.
Krişna Bilinç Hareketi AC Bhaktivedanta Swami Prabhupada'nın babası bir keresinde şöyle demiştir: “Bir Hintli kişi Krishna'yı çağırdığında sık sık Krsta diyor.
Krsta bir cazibe anlamına gelen Sanskritçe bir kelime. Tanrı'yı Mesih, Krsta ya da Krişna olarak ele aldığımızda, Tanrı'nın aynı bütünüyle çekici Yüce Şahsiyetini gösteririz. İsa, 'Gökte sanat eden Babamızın Thy adı olduğunu' söylediğinde, Tanrı'nın adı Krsta ya da Krishna'dır.
Prabhupada ayrıca şöyle diyor: “Mesih, Krsta ve Krsta'nın Krişna'yı telaffuz etmenin başka bir yolu, Tanrı'nın adı… Tanrının Yüce Şahsiyeti'nin genel adı, özel adı Krişna'dır. Mesih ',' Krsta 'ya da' Krishna ', en sonunda Tanrı'nın aynı Yüce Şahsiyetini ele alıyorsunuz… Sri Caitanya Mahaprabhu şöyle dedi: namnam akari bahu-dha nija-sarva-saktis. (Tanrı'nın milyonlarca isimleri vardır ve Tanrı'nın adı ile Kendisi arasında hiçbir fark yok, bu isimlerin her biri Tanrı ile aynı güce sahip.) "
Tanrı mı yoksa adam mı?
Hindu mitolojisine göre, Krishna dünya üzerinde doğdu, böylece dünyadaki iyi dengeler restore edildi. Ancak, Tanrı'ya dair birçok çelişkili teori var. Krişna'nın hikayesi onu, Evrenin nihai Lordu olarak tasvir etmesine rağmen, Krişna'nın kendisi Tanrı mı yoksa insan mı Hinduizm'de hala tartışmalı bir konudur.
Hindular, Lord Krishna gibi İsa'nın, insanlığı doğru yaşam biçiminde göstermek için gelen İlahi'nin bir başka avatarı olduğuna inanırlar.
Bu, Krişna'nın hem "tamamen insan hem de tamamen ilahi" olan bir figür olan İsa'ya benzediği bir başka noktadır.
Krişna ve İsa, hem insanlarının hayatında özellikle kritik bir zamanda dünyaya geri dönen, hem insanlığın kurtarıcısı hem de Tanrı'nın avatarlarıydı. İnsanın İlahi Sevgisini, ilahi sevgiyi, ilahi gücü, ilahi hikmeti öğretmek ve Tanrı'nın ışığına doğru dünyaya öncülük etmesini sağlamak için İlahi Olan Kişinin Kendisi'nin enkarnasıydılar.
Öğretimde Benzerlik
Dini simgelere en çok hayranlık duyan bu iki kişi de, dinlerinin bütünlüğünü kendilerinin elinde tuttuğunu iddia ediyorlar. Bhagavad Gita ve Kutsal İncil'de her birinin nasıl doğru yaşam tarzı hakkında konuştuğunu anlamak ilginçtir.
Lord Krishna, Gita’da şöyle der: “O Arjuna, doğruluk azalır ve dürüstlük hüküm sürdüğü zaman, bedenim insan formunu alır ve bir insan olarak yaşar.” Ayrıca, "Dürüstlüğü korumak ve kötülüğü cezalandırmak için, zaman zaman kendimi bu yeryüzünde enkarne ettim" diyor. Benzer şekilde, İsa şöyle dedi: "Eğer Tanrı senin Baban olsaydı, beni seveceksin; Çünkü ben ilerledim ve Tanrı'dan geldim. Ne ben kendimden geldim ama beni yolladı."
Bhagavad Gita’nın birçok yerinde, Tanrı’nın Tanrı’yla olan ilişkisini şöyle anlattı: “Ben yoldayım, Bana gel… Ne tanrıların ne de büyük bilgeler kökenimi bilir, çünkü ben bütün tanrıların kaynağı ve büyük bilgeler." Kutsal İncil'de, İsa aynı zamanda İncillerinde de aynısını söyler: "Ben yol ve gerçek ve yaşamım. Hiç kimse Babamdan benden başka kimseye gelmez. Beni gerçekten tanıyor olsaydın, Babamı da bilirdin. "
Krishna, tüm insanların yaşamın tüm refahı için devletin refahı için çalışmaya devam etmelerini tavsiye eder: "Bu adam, özlemden yoksun, tüm arzulardan arınmış ve" Ben "ve" benim "duygusu olmadan, barışa kavuşan bir barışa kavuşur. devlet… “İsa da insanı garanti eder” diyen O'na, “Ben” Tanrı'nın tapınağında bir sütun oluşturacak ve daha fazla dışarı çıkmayacaktır. ”
Lord Krishna, öğrencilerine duyuların bilimsel kontrol sanatını takip etmeye çağırdı. Uzman bir yogi, aklını, maddi dünyanın eski cazibelerinden çekebilir ve zihinsel enerjisini iç ecstasy ya da samadhi'nin sevinci ile birleştirebilir. “Kaplumbağaları çeken kaplumbağa gibi yogi, algı nesnelerinden duyularını tamamen emebilirse, aklı, kararlılığını gösterir.” Mesih de benzer bir yönergeyi verdi: "Fakat, eğer dua ederseniz, dolabınıza girdiğinizde ve kapınızı kapattığınızda, sırrınız olan Babanıza dua edin ve sır olarak gören Baba, size açıkça ödüllendirecektir. "
Krishna, Gita'daki Tanrı'nın lütfunun fikrini vurguladı: “Ben her şeyin kaynağıyım ve her şey Ben'den kaynaklanıyor…”.
Benzer şekilde, İsa şöyle dedi: "Ben hayatın ekmeğim; bana karşı gelen, asla açlık çekmeyecek ve bana inanan, asla susamayacak."
