Hepimiz bu hayat yolculuğunda ilerleyen varlıklarız. Acısıyla ve tatlısıyla, kaderiyle ve mucizesiyle yaşadığımız olaylara gebe kalarak türlü eşik atlamalar yaparız. Geçmişte yaşadığımız her olay geleceğin anahtarıdır. Bir olay yaşanıyorsa bu sebep netice zincirine bağlıdır. Bunu o zaman kişi anlayamaz ancak gelecek geçmişle bağlantılıdır. En ufak bir değişiklik geleceği şekillendirir. Zaman paradoksunda şöyle denilmektedir : kader değiştirilemez ama şekillendirilebilir. Tanrı isterse kaderi nasıl yazıyorsa değiştirme gücüde vardır. Bazı insanların kaderleri iyi değildir. Anlamadığımız seçeneklerin ötesini göremeyiz. Ancak geçmişte yaşanılan olaylar geleceğin anahtarıdır. Akaşik kayıtlarda bu olaylar ve anılar akaşa cevherine kaydediliyor. Her varlığın akaşik kayıtları olduğu gibi gezegensel akaşik kayıtlarda vardır . Yani Tarihteki hiç bir olay kaybolmuyordur. Zamanın farklı bir paradoksunda tekrarlanıyordur. Geçmişte yaşanan trajediler bazı insanların karması sonucu geleceğin yatırımlarından kaynaklanan mucizelerede dönüşebilir. Yani bir insan tanıdım çok kötü olaylara şahit oldu. Sürekli yanlış insanlarla tanışıyor ve sonra onlardan darbe yiyordu. Çok kötü hayat tecrübelerine şahit olmuştu. Hatalar yapmıştı. Ancak birgün 15 yıllık acı bir hayattan sonra kaderi mucizevi şekilde değişmişti. Sözüm o ki, bazı insanlar ferahlık içinde yaşarken, bazıları sıkıntı içinde, bazıları yoksulluk, bazıları zenginlik içinde. Hayat bazı insanlara adil davranmadığı gibi bazende bazı insanlara sürpriz yapabiliyor. İnsan ruhu çok karmaşıktır. Geçmişin kırıntıları geleceğin pırıltıları olabilir. Geçmiş yaşandı ve bitti gelecek henüz yaşanmadı güç şimdidedir. Şimdi ne yapabilirim. Şimdi ne hedefim olmalı. Demeli kişi, Anahtarda sizsiniz kapıda, kapıdan geçecek olanda sizsiniz.
